Protez Ayaklarla Yeniden Başlayan Hayat
Ercan Kubaş’ın hayatı, zorlukların nasıl umuda dönüştüğünün en güzel örneklerinden biri. Bacaklarını kaybettiğinde, devlet desteği olmadan halkın yardımlarıyla protez ayaklarına kavuştu. O gün, uzatılan yardım elleri sayesinde sadece fiziksel olarak değil, manevi anlamda da yeniden doğdu. Halkın sevgisi ve desteğiyle ayağa kalkan Ercan, bu desteği unutmamaya ve bir gün başkalarına geri vermeye yemin etti.
SMA Hastası Çocuklar İçin Sahneye Çıkmak
Bu yemini tutmak için Ercan, yıllardır tiyatro sahnelerinde sadece kendisi için değil, SMA hastası çocuklar için ter döküyor. "Ben halkın yardımıyla protez ayaklarıma kavuştum. Şimdi elimden geldiğince, gücümün yettiğince SMA hastası çocuklar için sahnede olacağım," diyen Ercan, her oyunda bu misyonu yüreğinde taşıyor. Onun bu özverisi, SMA hastası çocukların tedavi süreçlerine umut oluyor.
İzmir’de İkbal Bebek İçin Düzenlenen Oyun
Ercan ve ailesinin bu yolda attığı ilk büyük adım, İzmir’de SMA Tip 1 hastası İkbal bebek için düzenledikleri "Aysun Hanım Konakta" adlı çocuk oyunu oldu. Oyundan elde edilen tüm gelirler, İkbal bebeğin tedavi masraflarına bağışlandı. Sahneye her çıktıklarında, bu çocukların gözlerindeki umut ışığını büyütmeye çalıştılar. İkbal bebek için sahnede olan Ercan ve ailesi, maddi desteğin yanı sıra manevi anlamda da büyük bir destek sunarak, onun yaşam mücadelesine omuz verdiler.
Bandırma’da Karan Bebek İçin Devam Eden Mücadele
İzmir’de başlattıkları yardım kampanyası sadece orada kalmadı. Ardından Bandırma’da SMA hastası Karan bebek için de benzer bir etkinlik düzenlendi. Henüz çok küçük olmasına rağmen, Karan bebeğin hayata daha sıkı tutunması için sahnede verilen her mücadele, onun için bir umut ışığı oldu. Oyundan elde edilen tüm gelirler, Karan bebeğin tedavisine bağışlandı. Ercan ve ailesi, sahneye çıkarken hiçbir şey talep etmediler; tek amaçları, bu çocukların yaşam mücadelesine katkı sunabilmekti.
Sanatın İyilikle Buluştuğu Nokta
Ercan, eşi Aysun ve kızları Yağmur ile Damla, her oyunda bir kez daha gösterdiler ki sanat, sadece eğlence değil; aynı zamanda iyilik ve yardımlaşma için de bir araç olabilir. Her oyun, bir çocuğun daha hayata tutunmasına yardımcı oluyor, onların mücadelelerine katkı sağlıyordu. Ercan’ın dediği gibi, "Bu çocuklar için sahnede olacağım, çünkü ben halkın yardımıyla yeniden yürümeye başladım. Şimdi benim görevim, bu çocukların yürümesine yardımcı olmak."
Hiçbir Kişisel Menfaat Gözetmeden Yapılan Bağışlar
Ercan ve ailesinin bu fedakârlığı, içlerindeki insan sevgisinin ve sorumluluk bilincinin ne kadar büyük olduğunu gösteriyor. Kişisel bir menfaat gözetmeden, sahneledikleri her oyundan elde edilen tüm gelirleri SMA hastası çocuklara bağışlıyorlar. Onlar için bu oyunlar, sadece birer tiyatro gösterisi değil; çocukların hayatta kalma mücadelesine birer destektir.
Denizli’de Tusem Bebek İçin Sahne Alacaklar
Son olarak, 30 Kasım’da Denizli’de SMA hastası Tusem bebek için bir oyun daha sahneleyecekler. Bu oyun da, önceki oyunlar gibi bir çocuğun yaşam mücadelesine umut olacak. Ne kadar yorulsalar da, bu yorgunluk onların içindeki sevgi ve şefkatin önüne geçemiyor. Her oyun, bir çocuğun daha hayatına dokunuyor, bir çocuğun daha tedavi sürecine destek oluyor.
İzleyicilerin Desteği ve Umut Işığı
Her oyun sonrası izleyicilerin alkışları, sahnede gösterilen performansın ötesinde, SMA hastası çocukların yaşam mücadelesine verilen bir destek niteliğinde. Ercan ve ailesi, sahneye çıkarken sadece kendileri için değil, bu çocuklar için umut olmayı seçtiler. Onlar için en büyük ödül, çocukların tedavi masraflarına katkı sunabilmek ve hayata tutunmalarına yardımcı olabilmek.
Toplumun Desteğine Duyulan İhtiyaç ve Ercan’ın Hayat Felsefesi
Ercan ve ailesi, SMA hastası çocuklar için hiçbir ücret talep etmiyorlar. Sahneledikleri tüm oyunlardan elde edilen gelirler, bu çocukların tedavisine bağışlanıyor. Çünkü biliyorlar ki, tıpkı Ercan’ın protez ayaklarına kavuşmasına yardımcı olan halkın desteği gibi, şimdi bu çocuklar da toplumun desteğine ihtiyaç duyuyor. Ercan, "Ben halkın yardımıyla protez ayaklarıma kavuştum. Şimdi elimden geldiğince, gücümün yettiğince SMA hastası çocuklar için sahnede olacağım," derken, bu sözleri bir hayat felsefesi olarak yaşıyor.
Sahneden Yüreklere Uzanan Bir Umut Köprüsü
Ercan ve ailesi, sahnede SMA hastası çocuklar için oynarken, aslında tüm toplumun kalbine dokunuyor ve bu çocuklar için bir umut kapısı aralıyorlar. Her oyun, bir çocuğun yaşamına dokunuyor ve onların geleceğine ışık tutuyor. Onların bu fedakârlığı, sanatın iyileştirici ve birleştirici gücünü bir kez daha gözler önüne seriyor.