Eski Artvin Valisi Selahattin Akyurt'un Hanlı HES projesi, ÇED (Çevresel Etki Değerlendirmesi) raporlarının iki kez iptal edilmesine rağmen üçüncü kez onay alarak yeniden gündeme geldi. Bölge halkının tepkisini çeken proje, hukuki mücadelenin odak noktasında yer alıyor.
Artvin’in Şavşat ilçesinde inşa edilmesi planlanan proje, Selahattin Akyurt'un 1999 - 2003 tarihleri arasında valilik yaptığı dönemde çevreye duyarlı kimliğiyle tanınması nedeniyle şaşkınlıkla karşılanıyor. Bölge halkı, ÇED raporunun tekrar "gerekli değildir" kararı alması halinde de mücadeleye devam edeceklerini belirtiyor. Vatandaşlar, "Şirketin HES proje sahasına girmesine karşı tetikte olacağız. Olumsuz bir durumda, Şavşat halkı olarak kimseye zarar vermeden, şiddet uygulanmadan tamamen demokratik yöntemlerle mücadele edeceğiz" ifadelerini kullandılar.
Hukuki Mücadele Devam Ediyor
BirGün’den Dilan Şahinbaş’ın haberine göre, Hanlı HES projesine karşı açılan dava sürecinde yeniden bilirkişi keşfi yapılmasına karar verildi. Bölge halkı, daha önceki hukuki mücadelelerinde elde ettikleri zaferin tekrarlanmasını umut ediyor.
Bölge sakinleri, toprağına ve suyuna sahip çıkma kararlılığıyla, "Burada kaymakamlık yapmış, valilik yapmış birinin sonrasında doğayı katletme arzusu akıl alır gibi değil. Görev yaptığı yıllarda çevreci kişiliği ile tanınan vali ne oldu da bu kadar değişti, akıl alır gibi değil" şeklinde görüşlerini dile getirdiler.
Şavşat Dernekleri Federasyon Başkanı’ndan Açıklama
Şavşat Dernekleri Federasyon Başkanı İsmail Altun, Hanlı HES projesine karşı verdikleri mücadeleyi ve hukuki süreci şöyle anlattı:
"Şavşat’ta kaymakamlık, daha sonra Artvin’de valilik yapmış birinin Hanlı deresi üzerinde yıllar önce yaptığı hidroelektrik santrali için yoğun bir hukuki mücadele başlatılmıştı. Nedeni, 28 köyün su kullanım hakkıyla beraber oradaki doğal hayatın mağdur olmasıydı. Bu nedenle Şavşat Dernekleri Federasyonu’nun bizzat müdahil olmasıyla bir hukuki süreç başlatılmış olup uzun zaman sonra Danıştay’a giden davanın, Ankara’da ‘Danıştay’da hakimler var’ dedirtebilecek bir şekilde karar vermesiyle dava lehimizde sonuçlanmıştır. Bundan sonraki süreç takip edilecektir ve adaletin yerine gelmesi için her türlü çaba ve uğraş verilecektir. Hakkımız olan suyu tekrar geri alıp hem bu doğal hayata hem de köylülerin kullanımına verilmesi için bizler Şavşat Dernekleri Federasyonu olarak elimizden gelen çabayı göstereceğiz. Mücadeleye devam edeceğimizi ve oradaki bu doğa talanına, maden aranmasına, ekolojik sistemin bozulmasına karşı her türlü mücadeleyi geçmişte verdiğimiz gibi bundan sonra da vereceğimizin sözünü vermek istiyorum."
Davanın Avukatından Kritik Açıklama
BirGün’e konuşan davanın avukatı Halis Yıldırım, hukuki sürecin zorluklarını vurguladı:
“En başından bu yana hukuksuzluğun türlü tonlarıyla karşılaştığımız dava süreçlerinde, ucube 2009/7 genelgesiyle sözde bir iki değişiklik yapılmış gibi göstererek kazanılmış ve kesinleşmiş davaları tekrarlatmakta ve hukuk devleti kavramının hukuk güvenliği ilkesini bertaraf etmektedir. Ayrıca AYM, Cerattepe Altın Madeni davasında bu genelgeye dayanarak işlem yapılamayacağının altını çizmiştir. Yoksul bölge halkının kadim su haklarına yargıyı da kullanarak çökmek isteyen, hukuktan, yargıdan ve halkın en önemli dayanağı olan yargısal denetimi etkisiz kılma gücünü ve üstünlüğünü kendinde gören, şirketlere karşı halk da tüm canlıların yaşam hakkının temeli olan sularına inatla ve kararlılıkla sahip çıkarak mücadelesini yükseltiyor. ”
Davanın sonucunda ortaya çıkacak bilirkişi raporu ve mahkemenin vereceği karar, bölge halkı tarafından büyük bir merak ve umutla bekleniyor.
