Köy Enstitülerinin kuruluşunun 85. yıl dönümü, 19 Nisan 2025 Cumartesi günü, Osmaniye'nin Düziçi ilçesindeki tarihi köy enstitüsü yerleşkesinde düzenlenen kapsamlı bir etkinlikle kutlandı.
Yeni Kuşak Köy Enstitülüler Derneği (YKKED) Düziçi Şubesi, Eğitim-İş Osmaniye Şubesi ve Eğitim-İş Düziçi Temsilciliği öncülüğünde düzenlenen programa Atatürkçü Düşünce Derneği, DİSK Emekli-Sen, Eğitim-Sen, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD), Cumhuriyet Halk Partisi temsilcileri ve birçok akademisyen katıldı.
"Aydınlanma Işığı Sönmeyecek"
Tören, Eğitim Müzesi önünde çelenk sunumu, saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başladı. Ardından Yeni Kuşak Köy Enstitülüler Derneği Düziçi Şube Başkanı Dr. Selahattin Beyaz açılış konuşmasında katılımcılara seslendi:

“Köy Enstitüsü demek, Atatürk’ün öngörüsü demektir. Cumhuriyet projesidir. Yaparak, yaşayarak öğrenmek; fırsat eşitliği demektir. Bu nedenlerle unutulmuyor. 17 Nisan Köy Enstitüleri Bayramınız kutlu olsun!”
Kadem Özbay’dan Eğitim Sistemi Eleştirisi
Etkinliğin en dikkat çekici konuşmasını yapan Eğitim-İş Genel Başkanı Kadem Özbay, konuşmasına şu ifadelerle başladı:
“Bu bahçede gezmiş, bu sıralarda yer almış abilerimizin, ablalarımızın gözlerinde hâlâ sönmeyen o ışığı görüyoruz. O ışık, Cumhuriyetin bir mirası ve o ışığı bize taşıdılar. Şimdi birçoğu da yüz yılı aşmış bir Cumhuriyette çocuklarının öğrenim hayatına şahitlik ediyor.”
Özbay, Türkiye’deki mevcut eğitim sistemine yönelik eleştirilerini şöyle sürdürdü:
“60 bin devlet okulu ve 15 binden fazla özel okul var. Hiç böyle bir okul bahçesi gördünüz mü? Bu kadar büyük bir yaşam alanı? Piyanolu sınıf? Ben köy enstitülerinde gördüm. Dünya klasiklerini gördüm. Bahçeye dikilen ağaçları, ruh veren insanların gözlerindeki ışığı gördüm. Ama şimdi eğitimdeki çürümeye hep birlikte tanıklık ediyoruz.”
"Temeli Eğitimdir"
“Eğitim olmazsa hakkını bilen, sorgulayan insan olmaz. Eğitim olmazsa insan, insanı sömürür. Doğayı talan eden zihniyetler iktidar olur. Cumhuriyetin temelinde eğitim vardı. Ama bugün Milli Eğitim’i yönetenler, Cumhuriyetin temeline zarar vermektedir.”
“Sahici Bir Enstitü Modeli Yok”
Köy enstitülerinin dünyada örneği olmayan bir eğitim modeli olduğunu vurgulayan Özbay, modelin kaldırılması sonrası oluşan boşluğun hiçbir zaman doldurulamadığını belirtti:
“O dönem 10 milyon insan köyde yaşıyordu. O çocukların önüne okul götüren, onları okula getirip kıyafetini veren bir sistemdi. Yerine konulmadı, yerine gelen çok daha kötü oldu.”

“Piyasacı, Gerici Kuşatma Altında”
“Bugün özel okulların oranı %1’den %20’ye çıktı. AKP sadece gerici değil; piyasacı, patron sevicidir. Yoksul çocukları İmam Hatip ve MESEM’lere mahkûm ederken, parası olanlara bilimsel eğitimi satın al diyor. Bazı özel okullar 'köy enstitüsü modeli uyguluyoruz' diyor. Ama iki ağaç dikmekle olmaz. Köy Enstitüsü bir yaşam biçimidir.”
"Yağmur Duasına Değil, Bilime İnanmalıyız"
“Öğretmen atama sayısı 15 bin. Bu, sistem dışına çıkan öğretmen sayısından bile az. Bilimden uzaklaşırsak ne olur biliyor musunuz? 85 yıl önce o toprağı kazan cumhuriyetçileri bulursunuz. Şimdi 2025 olmuş, yağmur duasına çıkanları görüyorsunuz. İşte fark bu. Bilimden uzaklaştıkça inanç sömürüsü artar.”
“İnsanlık Dersi Tüm Dünyaya Verilmeli”
“Eğer köy enstitüleri yaşasaydı, o sömürü düzeni biterdi. Elimde olsa tüm dünyanın okullarına insanlık dersini koyardım.”
Adem Yücel: “Köy Enstitüleri Kapanmasa Bugün Her Şey Farklı Olurdu”
Eğitim-İş Osmaniye Şube Başkanı Adem Yücel, köy enstitülerinin 1954’te kapatılmasının büyük bir kayıp olduğunu ifade ederek:
“Hâlâ o model kadar sağlam bir sistem kurulamadı. Atatürkçüler, Cumhuriyetçiler, Mustafa Kemal’in öğretmenleri merak etmeyin. Onların kılıcından bizim kalemimiz keskindir!” dedi.
Zengin Program, Yoğun Katılım
Etkinlik kapsamında ayrıca:
-
“Anadolu’nun Işığı: Köy Enstitüleri” belgeseli izlendi,
-
Köy Enstitüsü mezunları sahneye davet edildi,
-
Eğitim Müzesi gezildi,
-
Müzik dinletisi ve ikramlar eşliğinde katılımcılar buluştu.












