"Anlaşıldı Vehbi'nin kerrakesi" deyimi, Türk dilinde "işin içyüzü, gerçeği öğrenildi" anlamında yaygın olarak kullanılan bir deyimdir. Bu deyimin kökeni, Sümbülzade Vehbi isimli ünlü bir Mesnevi şairine dayanmaktadır.

Deyimin Kökeni

Sümbülzade Vehbi, 18. yüzyılda yaşamış, Maraş doğumlu ve dönemin önemli Mesnevi sanatkarlarından biri olarak tanınır. İlmiyye sınıfına giren Vehbi, kadılık ve müderrislik görevlerinde bulunmuş, dönemin önemli isimleri arasında yer almıştır. II. Abdülhamit döneminde de üst düzey görevler üstlenmiştir.

Bir gün Sümbülzade Vehbi, bir aceleyle cübbesini giyip sokağa çıkar. Ancak telaşla giydiği bu kıyafet, çevresindeki esnafın dikkatini çeker çünkü cübbe, kadınların giydiği feraceye benzemektedir. Vehbi'nin bu hali, esnaf arasında bir merak konusu olur. İşin iç yüzü anlaşıldığında ise esnaf, "Anlaşıldı Vehbi'nin kerrakesi" diyerek durumu esprili bir şekilde ifade eder.

Sümbülzade Vehbi

Sümbülzade Vehbi'nin Hayatı ve Edebi Kişiliği

Sümbülzade Vehbi, 18. yüzyıl Osmanlı şairi ve müderrisidir. Maraş'ta doğmuş ve ilmiye mesleğine girmiştir. Kadılık ve müderrislik gibi çeşitli görevlerde bulunmuştur. Edebiyat alanında özellikle Divan edebiyatı geleneğinde eserler vermiştir.

Osmaniye Açı Eğitim Kurumları’ndan Öğretmenler Günü Etkinliği Osmaniye Açı Eğitim Kurumları’ndan Öğretmenler Günü Etkinliği

Dönemin önemli bir Mesnevi sanatkârı olarak tanınan Sümbülzade Vehbi, eserlerinde genellikle kaside, gazel ve mesnevi türlerinde yazmıştır. Kendi yaşamında zorluklar da yaşamış, yedi yıl boyunca yoksul bir hayat sürmüştür. Bu dönemde, yazdığı "Tannâne" adlı kasidesini Sultan I. Abdülhamid'e sunarak affedilmiştir.

Eserleri ve Mirası

Vehbi'nin eserleri, onun edebi kişiliği hakkında önemli bilgiler sunmaktadır. Kasideleri, onun sanat anlayışını ve dönemin sosyal yapısını yansıtan önemli metinlerdir. Ayrıca, Osmanlı edebiyatında önemli bir yere sahip olan "Kerrakesi" deyiminin hikayesi de onun yaşamına dair ilginç bir anekdot sunmaktadır.

Sümbülzade Vehbi, edebiyat dünyasında bıraktığı izlerle tanınmaya devam etmektedir ve eserleri, Osmanlı dönemi edebiyatının önemli örnekleri arasında yer almaktadır. Edebiyat tarihçileri ve araştırmacılar, onun çalışmalarını inceleyerek Osmanlı dönemi edebiyatının zenginliğini ve derinliğini anlamaya çalışmaktadır.

Farklı Hikayeler ve Kullanımı

Bu deyimin farklı hikayeleri de bulunmaktadır. Ancak her birinde ortak nokta, bir olayın iç yüzünün, gerçeğinin ortaya çıkmasıdır. "Anlaşıldı Vehbi'nin kerrakesi" deyimi, özellikle röportajlar, insan hikayeleri ve belgesellerde, olayların veya kişilerin gerçek yüzlerinin anlaşıldığı durumları belirtmek için kullanılmaktadır.

Deyimin günümüzdeki kullanımı, olayların arka planını veya gizlenen bir gerçeği açığa çıkarmak için, özellikle gazetecilik ve medya sektöründe yaygın olarak tercih edilir. Bu deyim, aynı zamanda toplumun genelinde, konuşma dilinde mizahi bir ifade olarak da kendine yer bulmuştur.

Deyimin Günümüzdeki Yeri

Günümüzde "Anlaşıldı Vehbi'nin kerrakesi" deyimi, toplumda bir olayın veya durumun gerçek yüzünün anlaşılmasında esprili bir şekilde kullanılmaktadır. Bu deyim, Türk dilinin zenginliğini ve halk arasında mizahi anlatım biçimlerini yansıtan güzel örneklerden biridir. Gazetecilikte, özellikle haber başlıklarında ve yazılı metinlerde sıkça kullanılan bu deyim, okuyucunun dikkatini çekmek ve merak uyandırmak amacıyla tercih edilmektedir.

Özetle,

"Anlaşıldı Vehbi'nin kerrakesi" deyimi, dilimize Sümbülzade Vehbi'nin yaşamış olduğu bir olaydan esinlenerek girmiş ve günümüzde de işin gerçeğinin anlaşıldığı durumları belirtmek için esprili bir ifade olarak kullanılmaktadır. Bu deyim, Türk dilinin renkli ve zengin anlatım gücünün bir yansımasıdır. Sümbülzade Vehbi ise Osmanlı edebiyatında önemli bir figür olarak, geride bıraktığı eserlerle anılmaya devam etmektedir.

Editör: Mustafa Düzenli