Son dönemde, kadınlar ve düşük gelir gruplarındaki bireyler için ev sahibi olmayı kolaylaştırmak amacıyla “çeyrek ev dönemi” gibi yeni uygulamalar gündeme geldi. Ekonomik koşullar, ev almayı hayal haline getirirken, bu yeni model alternatif bir çözüm sunmayı amaçlıyor.
Ekonomik Kriz ve Ev Alım Gücü
Son üç döviz kurlarındaki artış, yüksek enflasyon ve faiz oranları, bireylerin gelirlerini korumakta zorlanmalarına neden oldu. Kovid-19 sonrası yaşanan ekonomik krizler, özellikle kredi kullanarak ev sahibi olabilen kesimlerin bile bu fırsatı kaybetmesine yol açtı. Türkiye’deki ekonomik politikaların istikrarsızlığı, Merkez Bankası ve Hazine ve Maliye Bakanlığı’ndaki yönetim değişiklikleri, konut piyasasını daha da karmaşık hale getirdi. Kahramanmaraş merkezli depremlerin getirdiği mali yük de bu sıkıntıları artırdı.
Yeni Dönem: Yarım ve Çeyrek Evler
Artan faiz oranları ve kredi kullanımındaki zorluklar, ev satışlarını durma noktasına getirdi. Bu ortamda, paylı gayrimenkul satış modeli devreye girdi. Bu model, birden fazla kişinin ortaklaşa gayrimenkul edinmesini sağlarken, daha düşük bütçelerle yatırım yapma imkanı sunuyor. 10 milyon liranın altındaki ev fiyatları 10 paya, 10 milyonun üzerindeki fiyatlar ise 20 paya bölünebiliyor. Bu sistem, ev almayı hayal edenlerin alternatif yollar aramasını sağlıyor.
Düşen Ev Alım Oranları
Son yıllarda yaşanan enflasyon, döviz kurları ve faiz oranlarındaki artış, ev sahipliği oranında belirgin bir düşüşe neden oldu. 7-8 yıl önce %63 seviyesinde olan ev sahipliği oranı, bugün %56’ya gerilemiş durumda. Bu durum, düşük ve orta gelir grubundaki bireyler için ev alımını neredeyse imkansız hale getiriyor. Uzun vade ve yüksek faizlerle kredi almak, çoğu kişi için bir hayal haline geldi.
Ekonomist Mert Başaran, Türkiye’deki ekonomik durumu bir televizyon programında değerlendirirken, artan ev fiyatları ve yaşam maliyetleri nedeniyle insanların ev sahibi olabilmek için yeni çözümler aradığını belirtti. Geçmişte ortaklaşa kurbanlık dana almanın yaygın olduğunu ifade eden Başaran, “Eskiden danaya giriyorduk, şimdi eve giriyoruz” diyerek mevcut ekonomik koşulların zorluklarını vurguladı.
Türkiye’de ev sahibi olmanın giderek zorlaştığı bu süreçte, “çeyrek ev” modeli, birçok kişi için umut verici bir alternatif olarak öne çıkıyor. Ancak, bu uygulamanın sürdürülebilirliği ve uzun vadede ne gibi sonuçlar doğuracağı, ekonominin seyrine bağlı olarak şekillenecek. Ekonomik belirsizliklerin devam ettiği bir ortamda, bu tür yenilikçi çözümlerin nasıl karşılık bulacağı merakla bekleniyor.
Bu gelişmeleri takip ederek, ekonomik durumunuzu daha iyi değerlendirebilirsiniz.