Temmuz ayında 47.2 olarak kaydedilen manşet PMI, Ağustos ayında hafif bir artışla 47.8 seviyesine yükselse de, 50.0 eşik değerinin altında kalmaya devam ederek sektörün performansındaki düşüşün sürdüğünü gösterdi.
14 Aylık Sipariş Düşüşü
Yeni siparişlerdeki düşüş, Ağustos ayında üst üste 14. ayda da devam etti. Her ne kadar bu yavaşlama Mayıs ayından bu yana en hafif düzeyde gerçekleşse de, genel talep koşullarındaki durağanlık firmaların üretim, istihdam ve satın alma faaliyetlerini azaltmalarına neden oldu. Özellikle Kasım 2022'den bu yana üretimde yaşanan en sert ivme kaybı, maliyet baskılarının etkisiyle daha da belirgin hale geldi.
Maliyetlerde Sürekli Artış
Girdi maliyetlerindeki artış, Temmuz ayına göre ılımlı bir hızda olsa da yüksek seviyesini korudu. Liradaki değer kaybı, ham madde ve lojistik maliyetlerinin yükselmesine neden olurken, imalatçılar bu maliyet artışlarını kendi satış fiyatlarına yansıtmak zorunda kaldı. Sonuç olarak, enflasyon oranı üst üste ikinci ayda da hızlanarak Nisan ayından bu yana en yüksek seviyeye ulaştı. Yeni siparişlerdeki düşüş, imalatçıların stok tutma eğiliminde de zayıflamaya neden oldu ve hem girdi hem de nihai ürün stokları Ağustos ayında azaldı. Girdi stoklarındaki düşüş ise Temmuz 2023'ten bu yana en yüksek oranda ölçüldü.
Tüm Sektörlerde Yavaşlama
Türkiye Sektörel PMI raporu, imalat sektöründeki tüm kesimlerde zorlayıcı faaliyet koşullarının devam ettiğini ortaya koydu. Fiyat artışları ve talepteki durgunluk nedeniyle yeni siparişler ve üretimde genel bir yavaşlama yaşandı. Ağustos ayında takip edilen on sektörün tamamında üretim daralması kaydedildi. Özellikle tekstil sektörü, üretimde en sert gerilemeyi yaşayan sektör olurken, en hafif daralma ise metalik olmayan mineral ürünler sektöründe gözlemlendi.
Yeni ihracat siparişlerinde ise Haziran 2023'ten bu yana ilk kez bir büyüme kaydedildi ve bu alanda iyileşme gösteren tek sektör, elektrikli ve elektronik ürünler oldu. Ancak genel olarak imalatçılar, yurt dışı müşterilerden yeni iş almakta zorlanmaya devam ediyor.
Sanayideki bu zayıflama sinyalleri, Türkiye ekonomisi açısından önümüzdeki dönemde ciddi riskler taşıyabilir. Ekonomistler, özellikle maliyet baskıları ve talep daralmasının, sanayinin performansını olumsuz etkilemeye devam edeceğini öngörüyor.