İsrail’in Lübnan’a yönelik gerçekleştirdiği siber saldırı, pager olarak bilinen çağrı cihazlarının patlatılmasıyla gerçekleşti. Saldırıda en az 9 kişi hayatını kaybetti, 2800 kişi yaralandı. Hizbullah’ın iç iletişimde kullandığı bu eski tip cihazlar, saldırı sonrası büyük ilgi uyandırdı. Peki, pager cihazları nedir, nasıl çalışır?
Pager (Çağrı Cihazı) Nedir?
Pager, bir zamanlar yaygın olarak kullanılan ve kablosuz bir telekomünikasyon cihazıdır. Temel olarak alfanümerik veya sesli mesajları alıp gösteren bu cihazlar, 1949 yılında Alfred J. Gross tarafından geliştirilen bir sistemin devamı niteliğindedir. İlk ticari pager cihazı ise 1956’da Motorola tarafından piyasaya sürülmüştür. Bu cihazlar başlangıçta hastane personeli ve yöneticiler tarafından kullanılmaya başlanmış, zamanla her zaman ulaşılabilir olmak isteyen bireylerin tercih ettiği bir iletişim aracı haline gelmiştir.
Pager Cihazları Nasıl Çalışır?
Pager cihazları, mesajları kablosuz çağrı ağları üzerinden alır ve kullanıcıya iletir. Cihazlar genellikle kısa mesajları, arama bildirimlerini ya da sesli mesajları gösterebilir. Birine mesaj göndermek için, operatörün telefon numarasını çevirip mesajı dikte etmek yeterlidir. Gelen mesajlar, küçük bir ekran üzerinde görüntülenir.
İlk çağrı cihazlarının çalışma prensibi oldukça basitti: Bir numaradan sinyal alındığında, cihaz kullanıcısını uyarır ve mesajı iletirdi. Ancak teknolojinin gelişmesiyle birlikte daha karmaşık özellikler kazanan cihazlar, örgütler tarafından güvenli iletişim için kullanılmaya başlandı.
İsrail’in Pager Cihazlarına Yönelik Saldırısı
İsrail’in gerçekleştirdiği siber saldırı, özellikle Hizbullah tarafından kullanılan bu eski model pager cihazlarına yönelikti. İddialara göre, bu cihazlara yerleştirilen özel düzeneklerle cihazların patlatılması sağlandı. Bu patlamalar sonucunda çok sayıda insan yaralandı ve öldü.
Uzmanlar, bu tür saldırıların, özellikle güvenlik açığı taşıyan eski teknolojiler üzerinden yapılmasının mümkün olduğunu belirtiyor. İsrail'in bu cihazlara nasıl sızdığı ya da patlatma işlemini nasıl gerçekleştirdiği henüz netlik kazanmış değil, ancak bu olay, eski teknolojilerin bile siber saldırılara karşı savunmasız olabileceğini bir kez daha gösterdi.