Araştırma sonuçlarına göre çalışan sayısı 10 ve daha fazla olan girişimlerin %39,8’i, 2020-2022 yıllarını kapsayan üç yıllık dönemde yenilik faaliyetinde bulundu. Bir önceki referans dönemde (2018-2020) bu oran %38,5 olarak hesaplandı. Çalışan sayısı 10-49 olan girişimlerin %37,2’si, 50-249 çalışanı olan girişimlerin %47,4’ü, 250 ve daha fazla çalışanı olan girişimlerin ise %70,5’i piyasaya yeni ya da önemli ölçüde iyileştirilmiş bir ürün (mal ya da hizmet) sunmaya veya iş süreci yeniliği uygulamaya yönelik çalışmalarda bulundu. Sanayi sektöründe yenilik faaliyetlerinde bulunan girişimlerin oranı %42,9 iken; hizmet sektöründe bu oran %36,0 oldu.
Ürün yenilikçisi girişimlerin %75,0’ı ürünlerini rakiplerinden önce pazara sundu
Girişimlerin %19,8’i ürün yeniliğinde bulundu. Bir önceki araştırma sonuçlarının açıklandığı 2018-2020 yıllarını kapsayan üç yıllık referans dönemde ürün yeniliği yapan girişimlerin oranı %19,7 olarak hesaplandı. Ürün yeniliği yapan girişimler arasından mal yeniliği yapanların oranı %81,4, hizmet yeniliği yapanların oranı ise %68,1 olarak hesaplandı. Yeni veya önemli ölçüde iyileştirilmiş ürünlerin pazardaki durumu ele alındığında, ürün yeniliklerinin %96,6’sının girişim için yeni olduğu, %75,0’ının ise girişimin faaliyet gösterdiği pazar için yeni olduğu gözlemlendi.
Girişimler en fazla mal üretme veya hizmet sağlama yöntemlerinde yenilik uyguladı
Girişimlerin %35,0’ı temel işletmecilik fonksiyonları olarak da adlandırılan iş süreci yeniliğinde bulundu. Bir önceki araştırma sonuçlarında bu oran %30,2’idi. İş süreçlerinde en fazla yeniliğin uygulandığı alan, %77,2 ile mal üretme veya hizmet sağlama yöntemleri oldu. Bu kategoriyi %73,2 ile muhasebe veya diğer idari işlemler ve %68,9 ile bilgi işlem veya iletişim yöntemleri izledi.
Yenilik faaliyetinde bulunan girişimlerin %28,7’si finansal destek aldı
Yenilik faaliyetinde bulunan girişimlerin %28,7’si çeşitli kaynaklardan finansal destek aldı. Bu girişimlerden %46,5’i merkezi kamu kurum/kuruluşlarından, %11,0’ı yerel veya bölgesel kamu kuruluşlarından, %7,0’ı diğer AB kurumlarından ve %6,4’ü Avrupa Birliği (AB) Horizon 2020 Araştırma ve İnovasyon Programı’ndan aldığı finansal destekleri araştırma ve geliştirme (Ar-Ge) veya diğer inovasyon faaliyetlerinde kullandığını belirtti.
Yenilik faaliyetinde bulunan girişimlerin %36,8’i iş birliği yaptı
Yenilik faaliyetinde bulunan girişimlerin %36,8’i diğer girişim, kişi veya kuruluşlar ile iş birliği yaptı. Bu girişimlerin %68,9’u Ar-Ge veya diğer yenilik faaliyetlerinde iş birliği yaparken diğer rutin girişimcilik faaliyetlerinde iş birliği yapanların oranı %70,9 oldu.
Yenilik faaliyetinde bulunan girişimlerin %24,3’ü yurt içinde, %5,9’u Avrupa ülkelerinde, %4,4’ü diğer ülkelerde Ar-Ge/yenilik faaliyetleri için iş birliğine gitti.
Yenilik faaliyetinde bulunan girişimlerin stratejilerinde yüksek kaliteye odaklanma öne çıktı
Girişimlerin ekonomik performansı bakımından izlediği stratejilere göre, yenilik faaliyetinde bulunan girişimlerin %72,2’si yüksek kaliteye, %71,8’i mevcut müşteri gruplarını memnun etmeye, %64,2’si müşteriye özel çözümlere ve %63,4’ü yeni müşteri gruplarına ulaşmaya odaklandı.
Yenilik faaliyetinde bulunan her dört girişimden biri patent başvurusunda bulundu
Yenilik faaliyetleri ile elde edilen rekabetçi avantajı etkin koruma yöntemlerinin de sorgulandığı araştırmada, yenilik faaliyetinde bulunan girişimlerin %48,1’inin ticari marka tescili yaptırdığı tespit edildi. Bunu %25,4 ile patent başvurusu, %24,1 ile ticari sır kullanımı, %15,7 ile faydalı model başvurusu, %13,4 ile endüstriyel tasarım tescili ve %12,6 ile telif hakkı başvurusu izledi.
Yenilik faaliyetinde bulunan girişimlerin %31,3’ü yeni teknolojiye dayalı yatırım yaptı
Yenilik faaliyetinde bulunan girişimlerin %54,9’u daha önce kullanılan ile aynı veya geliştirilmiş teknolojiye dayalı makine, ekipman veya yazılım satın alırken, %31,3’ü daha önce kullanılmayan yeni bir teknolojiye dayalı makine, ekipman veya yazılım satın aldı. Bir önceki referans dönemde (2018-2020) bu oranlar sırasıyla %60,6 ve %36,6’ydı.
Enerji, su ve malzemenin maliyeti çevresel yenilik yapmada en önemli faktör oldu
Araştırma kapsamında girişimlerin ortaya koyduğu yenilik faaliyetlerinde çevreyi koruma katkısının önemli olma durumu analiz edildi.
Bu durum girişim içinde sağlanan çevresel faydalar bakımından incelendiğinde, girişimlerin %37,2’si kullandıkları malzemeyi çevreyi daha az kirleten veya çevre için tehlikeli olmayanlar ile değiştirdi, %35,4’ü birim üretim başına toprak, gürültü, su veya hava kirliliğinin azaltılmasını sağladı. Bu girişimlerin %34,2’si ise birim üretim başına enerji kullanımını veya toplam karbon ayak izini azalttı, yine aynı oranda girişimde kullanmak ya da satmak amacıyla atık, su ve malzemenin geri dönüşümünü sağladı.
Nihai kullanıcı tarafından ürünlerin kullanımı süresince ortaya çıkan çevresel faydalara göre, girişimlerin %42,3’ü daha dayanıklı ürünler sayesinde ürün kullanım süresinin uzamasını, %38,0’ı kullanım sonrası ürünlerin geri dönüşümünün kolaylaştırılmasını, %37,9’u ise hava, su, gürültü ve toprak kirliliğinin azaltılmasını sağladı.
Girişimleri çevresel yenilik yapmaya iten faktörler incelendiğinde, girişimlerin %42,4’ü enerji, su ve malzemenin yüksek maliyeti nedeniyle, %39,7’si girişimin itibarını geliştirme amacıyla, %33,2’si mevcut çevresel vergiler, ücretler ve ödemeler nedeniyle yenilik faaliyetinde bulunduklarını belirtti.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı