Yakın zamanda başıboş sokak köpekleri ile ilgili yeni bir düzenleme gündeme geldi. Dünyadaki örneklerine bakılarak yapılan düzenlemeye göre; sokaklardan toplanan hayvanların önce barınaklarda bekletilip sahiplendirilmesi planlanıyor, sahiplendirilemeyenlerin uyutulması düşünülüyor.
Bu tip uygulamalar dünyada birçok devlette yapıldığı biliniyor. ABD’de sokaklarda hayvan görülmemesinin sebebi sistemli bir şekilde toplanmasıdır. Belirli bir süre barınaklarda bekletilen hayvanlar sahiplendirilemezse uyutulma yoluna gidilmekte. Avrupa’da da benzer uygulamalar yapılmakta.
Bu konu ülkemiz açısından büyük bir sorun teşkil ediyor. Vicdan sahibi bir toplum olmamız açısından söz hakkı olmayan canlıları itlaf etmek bizim için oldukça zor. Ama insanlarımızın farklı açılardan bakması çözümün daha da zora girmesine sebep oluyor. Bir kesim, hayvanların zarar görmemesi ve sokaklarda özgürce yaşamasını savunurken; bir diğer kesim de geçmişte olan ve gündeme tekrar gelen hayvan saldırıları ve bu saldırılarda yaralanan hatta hayatını kaybedeninsanlar olmasından dolayı karşı görüş bildiriyor.
Ortalama 14.000 yıl önce ilk köpek evcilleştirildiğinde insanoğlu üzerine büyükbir sorumluluk almıştır. Köpeklerin, yaban hayatından koparılıp evcilleştirilen her hayvan gibi; avlanma ve kendi kendine yetme becerileri ellerinden alınmış oldu. İnsanlara muhtaç bu canlıların bizimle beraber yaşamaları mecburidir. Fakat insanların güvenliği söz konusu olduğunda etkili önlemler almak gerekir.
Veteriner Hekimi olarak bir canlının yaşam hakkını elinden almayı asla savunamam. En etkili yöntem, düzenli bir şekilde yapılması gereken kısırlaştırmadır. Ülkemizde yıllardır yapılıyor ama yetersiz kalmaktadır. Yerel yönetimlerin bu konuya yeteri kadar eğilmemesi bugün yaşadığımız olayların sebebidir. Bir çift köpek kısırlaştırılmadığında 6 yıl içinde 60 bin gibi bir popülasyona ulaşıyor. Trafik kazaları, hastalıklar, açlık gibi sebeplerden ölenlerin ardından geriye 10 bin gibi bir sayı sokaklarda dolaşmaya başlıyor. Kolonileşen hayvanlar mahallelerde saldırgan tavırlar sergiliyor ve insan sağlığını ve hayatını tehlikeye atıyor.Daha fazla geç kalmadan, düzenli barınaklara toplanıp kısırlaştırılmaları sağlanmalıdır. Ülkemizde 2,8 milyon başıboş sokak hayvanı var. Osmaniye’de bu sayı 5 ila 10 bin civarında. Çok geç kalındığı ortada ancak can almak bir çözüm olmamalı.
5199 sayılı Hayvan Koruma Kanunu’na göre; hayvan satışı yasaklandı ve bütün hayvanlar çip takılarak kimliklendirilme zorunluluğu getirildi. Evcil hayvanlarını sokaklara bırakanlara cezalar verilmesinin önü açıldı. Bu yaptırımların daha ciddi uygulanması gerekmektedir.
Bir çocuğun okula giderken hayatının tehlikede olması kabul edilebilir bir şey değil. 2024 yılına girmeye günler kalmışken tarih öncesi bir hastalığın (KUDUZ) bahsi geçmesi ise hayal kırıklığıdır. Bir vatandaş, bir baba ve bir insan olarak devletimizden beklentim can almadan bütün canların korunması ve yaşam hakkının sahiplerine verilmesidir.