Sancaktepe Belediye Başkanlığının iki kattrilyon borcu gündeme gelmez iken, yaptırıldığı iddia edilen jakuzicik, ülke gündeminde ilk sırada yer buluyor.
-Sancaktepe belediyesinin lüks rezidanstan farksız yönetim katında jakuzi var..
-Hayır hayır, 5 bin metrekare ama jakuzi yok.
-Jakuzi değil de süs havuzu var.
-Hani nerde göster jakuziyi?
-O zaman banyo ne arıyor orada?
-Banyo her yerde var..
-Onu boş ver jakuzi jakuzi..!
Seçim bitti. Başladı jakuzi davası. Bir zamanlar, Aristofanes'in “Lysistrata” adlı oyunundan uyarlanan 1983 yapımı Türk filmi “Şalvar Davası” filmi vardı. Şener Şen ile Müjde Ar oynamışlardı. Şimdilerde “Jakuzi Davası” filmi çekilse aynı etkiyi görür mü? Bence daha fazlasını da görür.
Oysa kimsenin konuşmadığı başka bir mevzu jakuzinin sularına gömülmüş durumda. AK Parti’den CHP’ye geçen Sancaktepe Belediyesinin toplamda 1.976.000.000.00 TL borcu olduğu açıklandı. (Bir Milyar Dokuz Yüz Yetmiş Altı Bin Türk Lirası) (Eski Parayla: 2 Kattrilyona yakın).
2008 yılında ilçe statüsüne kavuşan ilçe, Güneyinde Kartal, güneybatısında Maltepe, batısında Ataşehir ve Ümraniye, kuzeyinde Çekmeköy, doğusunda Pendik ve Sultanbeyli ilçelerine komşudur. İlçe 62,41 kilometrekaredir, nüfusu 414.143'tür ve sınırları dahilinde toplam 19 mahalle vardır. Meşhur belediye sarayı ise Sarıgazi merkezinde yer almaktadır. Ayrıca kültürel seviyesi, gelir seviyesi de en sonlarda yer almaktadır.
Başkanın banyo derdi milleti gerdi derken, başkan “yeminle bizde jakuzi yok” diye kendini savunuyor. Ama aynı eski başkan 1.976.000.000.00 TL borcu nasıl yaptığını izah edemiyor. Hani sorsan “her gün karides yesen bu kadar borç olur mu?” Olmaz. “Her gün herkese ejder meyveli smothie içirsen bu borç olur mu?” Yine olmaz. Öyle ya bizim derdimiz “jakuzi”.
Koca koca adamlar, yazarlar, gazeteciler, siyasiler, devlet adamları, milletvekilleri, eski bürokratlar, eski generaller… Herkes tartışmanın içinde. Bir tek vatandaş konuya dahil değil. Vatandaşın derdi ay sonunu getirmek. Tam da generaller demişken, Doksanlı yıllarda bir çok general odasının da Sancaktepe belediye sarayından farkı yoktu. Bu gözlerle gördüm. Bugün gibi de hatırlarım. Şarkının içinde yer aldığı gibi “Masum değiliz, hiç birimiz” Ya da “Masum değilsiniz hiç biriniz!”
Eminim birçok muhalif belediyenin de buna benzer belediye sarayları mevcuttur. Yine eminim ki şu aralar paldır küldür inşaatlar yoğunlaşmış jakuziler kaldırılmaya başlanmıştır!
Başkanlara da hak vermek gerekir. Yılda sadece 3-5 gün kullanılan Ahlat Sarayı orada dururken, bizim başkana laf etme lüksümüz de yok sanırım. 12 Sarayı olan bir Cumhurbaşkanımız varken, cemaatinin de kendi saraycığına! minnacık jakuzicik! Koydurtması da lüks olmasa gerek.
Uzun lafın kısası; milattan önce, yani bundan 400 bin yıl önce Neandertal insanının iki derdi vardı: Karnını doyurmak ve barınmak. Aradan geçen 400 bin yılda Türkiye’nin hala iki derdi var Barınmak ve karnını doyurmak. Biri de yeni eklendi: Jakuzicik!