Günümüzde benzin fiyatlarının 43 TL'ye, zeytinyağı fiyatlarının ise 550 TL’ye kadar yükselmesi, ülkelerin tarımsal ürünler ve doğal kaynaklar üzerindeki bağımlılığını sorgulatıyor. İspanya’nın zeytinyağı ihracatı 24 milyar dolara ulaşırken, Türkiye’nin zeytinyağı ihracatı yalnızca 407,6 milyon dolar seviyesinde kalıyor. Ancak uzmanlar, Türkiye'nin zeytincilikten elde edebileceği potansiyelin 200 milyar dolar civarında olduğunu belirtiyor.
Uzmanlar, Türkiye’nin sahip olduğu boş arazilere zeytin ağaçları dikilmesi durumunda, tarımsal üretimde büyük bir dönüşüm yaşanabileceğini ifade ediyor. Ülkemizdeki 10 milyar boş arazinin, zeytin ağaçları ile değerlendirilmesi halinde, hem ekonomik büyüme sağlanabileceği hem de çevresel sürdürülebilirliğin artırılabileceği vurgulanıyor. Zeytin ağaçlarının 1.000 yılı aşkın bir ömre sahip olması, bu ağaçların gelecek nesillere aktarılabilecek değerli bir kaynak oluşturduğunun altını çiziyor.
Stratejik Güç: Zeytin
Tarım ekonomisi açısından zeytin ağacının potansiyeli, sadece gıda sanayisiyle sınırlı kalmayıp, sağlık sanayisi, kozmetik sanayi, mobilya sanayi ve hatta akaryakıt sanayisi gibi birçok sektörde kendini göstermektedir. Zeytinyağının kalitesi ve sağlığa faydaları, onu dünya genelinde giderek artan bir talep gören bir ürün haline getirmiştir. Peki, bir litre petrol mü yoksa bir litre zeytinyağı mı daha değerli? Uzmanlara göre, zeytinyağının sağlığa olan faydaları ve uzun vadede getirdiği ekonomik katkılar, petrolün değerini geçebilir.
İklim Değişikliği ile Mücadele
Küresel iklim değişikliğinin getirdiği olumsuz etkilerle mücadele etmek için zeytin tarımının yaygınlaştırılması, Türkiye’nin iklim politikaları açısından da önemli bir adım olacaktır. Zeytin ağaçlarının iklim dostu yapısı, karbondioksit emilimi ve ekosisteme sağladığı katkılar sayesinde, Türkiye’nin tarımsal potansiyelini 2 trilyon dolara kadar çıkarabilir. Uzmanlar, Türkiye'nin bu potansiyele ulaşması için devlet desteklerinin artırılması ve tarım politikalarının zeytin üretimi üzerine yoğunlaştırılması gerektiğini vurguluyor.
Geleceğin Stratejik Gücü
Türkiye’nin zeytin ağacını ve zeytinyağını stratejik bir silah olarak görmesi, hem ekonomik kalkınma hem de çevresel sürdürülebilirlik açısından büyük önem taşıyor. Eğer gerekli adımlar atılırsa, Türkiye’nin 5 yıl içinde zeytin üretiminde dünya lideri haline gelmesi ve yağmur ormanlarına dönüşmesi mümkün olabilir. Elimizdeki bu değerli kaynağı kullanmak, geleceğimizi şekillendirecek ve genç nesillere sürdürülebilir bir yaşam sunacaktır. Zeytin ağaçları ve zeytinyağı, Türkiye’nin tarımda sadece bir ürün değil, aynı zamanda geleceğin stratejik gücü olarak öne çıkıyor.