Liyakatin olmadığı yerde lakayt olur.

Abone Ol

Osmaniye Merkez İlçe Başkanlığı 8. Olağan Kongresi, Şehit Mehmet Karacatilki Konferans Salonu'nda gerçekleştirildi. Kongreye, AK Parti Kahramanmaraş eski Milletvekili Mahir Ünal da katıldı. Ünal'ın konuşmasında CHP'ye yönelik sert eleştirilerde bulunması, salonda CHP li konuklar arasında gerginliğe neden oldu. Bu durum üzerine, protokolde yer alan CHP Osmaniye İl Başkanı Mutlu Yavuzer, tepki göstererek salonu terk etti. Ayrıca, AK Parti Osmaniye Disiplin Kurulu Başkanı ile İl Genel Meclis Başkanı arasında yumruklaşma yaşandı.

Mahir Ünal’ın her Osmaniye ziyaretinde ardında bıraktığı fırtınalı atmosfer artık alışıldık bir hale geldi, ancak bu alışkanlığın her seferinde daha büyük bir rahatsızlık yaratması da gözden kaçmıyor. Yine geldi, yine gitti, ve arkasında kaosu bıraktı. Osmaniye halkı, depremden kalan maddi ve manevi sorunlarına çözüm beklerken, bir kez daha Ak Parti’nin kendi iç gerilimleri ve Ünal’ın kavgacı üslubuyla yüzleşmek zorunda bırakıldı.

Ünal, her fırsatta Osmaniye’ye ayak bastığında yalnızca siyasi rakiplerine değil, şehirdeki siyasi edep ve etiğe de zarar veriyor. CHP’ye yönelik sert sözleriyle sadece partiyi değil, Osmaniye’nin geleneksel birliğini de hedef almış oluyor. Evet, burası Osmaniye, herkesin birbirine destek olduğu, düğünlerde, cenazelerde yan yana durduğu bir şehir. Ancak Ünal, her defasında burayı ayrıştırma politikalarıyla karıştırmaya geliyor.

Bu defa olanlar, CHP İl Başkanı Mutlu Yavuzer’in haklı tepkisiyle sonuçlandı. Yavuzer, Ak Parti kongresinde yapılan ağır ithamlara daha fazla dayanamayarak salonu terk etti. İki parti arasındaki rekabet doğaldır, ancak Ünal’ın yaptığı gibi karşısındaki insana hakaret etmeyi göze almak ne siyaset ahlakına ne de Osmaniye’nin misafirperverliğine uyar. Yavuzer, yalnızca CHP’nin değil, Osmaniye’nin tüm vicdanını temsil eden bir tepki gösterdi.

CHP Osmaniye İl Başkanı Mutlu Yavuzer'i tepkisinden dolayı kutluyorum. Demokrasi dersi vermiş. Etik ve siyasi Ahlak dersini K.Maraşlı Sayın Ünal'a göstermiş. Ayrıca CHP heyeti içinde özellikle önceki dönem belediye başkan Adayı Serkan Karayiğit’e de ayrı parantez açmak gerek. 30-40 kişi toplayıp rakibinin kongresine usulen katılmak her babayiğidin harcı değil. Sonrasında ekibini toplayıp İl Başkanı ile birlikte hareket etmesi de CHP içinde birlik ve beraberliğin göstergesi olmuştur.

Gelelim yumruk atma olayına Ak Parti Osmaniye Disiplin Kurulu başkanı İl genel Meclis Başkanına yumruk atıyor. Çok uzun cümleler yazmak isterdim ama gerek görmüyorum. Sebebini merak edenler Sabır gazetesinde dün yazdığım hastane haberi ve daha öncesinde yazdığım "Çeto" isimli yazıları okusun Perşembe'nin gelişinin Çarşamba'dan olduğunu görürler. Yazmaya değer görmüyorum. Bir yumruk atılıyorsa atana da bakılır, yiyene de bakılır ama en çok sebep önemlidir. Bu sebebi de muhtemelen kimse ayyuka etmez ama herkes te bilir.

Osmaniye, siyasi mücadelelerin kör dövüşe döndüğü, kin ve nefretin tohumlarının ekildiği bir şehir olmamalıdır. Osmaniye’de yaşayanlar ne sağlık sorunlarına çözüm bulabiliyor, ne eğitim ihtiyaçlarını karşılayabiliyor. Kentte hâlâ çadır ve konteynerde yaşayan, derdine çare bulamamış insanlar var. Bunları göz ardı edip sürekli ayrıştırıcı dil kullanmak, gerçek sorunların üstünü örtmeye çalışmak yalnızca acziyetin bir göstergesidir.

Mahir Ünal’a da buradan seslenmek gerek: "Osmaniye’ye her gelişinizde ardınızda bıraktığınız bu yangın daha fazla can yakıyor. Sayın Ünal, kendinizi tatmin etmek, kendi çiftliğinizde at koşturmak istiyorsanız, bunu kendi şehrinizde yapın. Burası sizin babanızın çiftliği değil. Osmaniye’nin kültürü, geçmişi, sosyal yapısı sizin iki dudağınızdan çıkacak laflarla şekillenmez, ayrışmaz. Her geldiğinizde şehirde bıraktığınız bu gerilim ve kutuplaşma bu halkın arasına bir türlü girememenizin sebebidir. Belki farkında değilsiniz ama her geçen gün daha fazla kaybediyorsunuz, hem kendi partinizin içinde hem de Osmaniye’de.

Osmaniye’ye lütfen gelmeyin. Bu şehre kattığınız tek şey huzursuzluk ve ayrıştırıcı dilinizin getirdiği yıkımdır. Osmaniye’nin kendine has bir düzeni var. Burada siyasetin sonunda yine insanlar kardeşçe yaşar, omuz omuza verirler. Ama Ünal, sizin getirdiğiniz zehirle bu şehirde bir daha nefes almak zorlaşmasın."

Gelelim başka mevzuya, Burada olan biteni Ankara nasıl görür bilmiyorum. Görür mü onu da bilmiyorum. Ama önceden gençlik kolları başkanlığı kongresinde bile, herkesin ayakta kaldığı, oturmaya koltuk bulamadığı, merdivenlerin bile dolu olduğu hatta dışarıda onlarca insanın beklediği kongre manzaralarından, bomboş salonlarda yapılan kongrelere. Bu durum bile başta vekiller olmak üzere, il başkanı ve ilçe başkanları, belediye başkanları. Ak Parti’de Herkes şapkasını önüne alsın. Çünkü, belli ki Perşembe geliyor ve bugün günlerden Çarşamba..

Tekrar uyarı niteliğinde yazmış olayım: “Liyakatin olmadığı yerde lakayt olur.”