TL mevduat faizlerindeki gerileme, konut kredisi faizlerinde de düşüş beklentisini beraberinde getiriyor. Özellikle TL mevduat faizlerinin yüzde 60 seviyelerine ulaşması, ipotekli konut satışlarını olumsuz etkilemişti. Ancak son 20 günde TL mevduat faizleri yüzde 51’e kadar geriledi. Bu gerileme sonrasında Ziraat Bankası, konut kredisi faiz oranını yüzde 3.49’a indirdi.
Ziraat Bankası'ndan İndirim
Ziraat Bankası’nın yaptığı bu indirimle, 1 milyon lira için 60 ay vadeyle kredi kullanacak bir vatandaşın aylık taksit ödemesi 40 bin TL olacak. Aynı tutarı 120 ay vadeyle kullanmak isteyen bir kişinin aylık taksiti ise 35 bin 478 TL’ye düşecek. Bu durum, ev sahibi olmak isteyenler için önemli bir fırsat yaratıyor.
Ancak Konut Erişebilirlik Sorunu Devam Ediyor
Kamu bankalarının konut kredisi faizlerindeki bu indirime rağmen, konuta erişim sorunu hala ciddi boyutlarda devam ediyor. Türkiye İstatistik Kurumu (TUİK) verilerine göre, İstanbul’da konut fiyat ortalaması yaklaşık olarak 5 milyon TL civarında. Bu durumda, 1 milyon TL peşinatla 5 milyonluk bir konut almak isteyen bir vatandaşın, bankadan çekeceği 4 milyon TL’lik kredi için 60 ay vadeyle aylık taksit ödemesi 160 bin TL’yi buluyor. Aynı krediyi 120 ay vadeyle ödemek isteyen bir kişinin ise aylık taksiti 141 bin 913 TL oluyor. Bu maliyetler, konut almak isteyenler için hala büyük bir yük oluşturuyor.
Konut kredisi faiz oranlarındaki bu düşüş, piyasadaki durgunluğu bir nebze olsun hareketlendirebilir. Ancak, mevcut konut fiyatları ve kredi maliyetleri göz önüne alındığında, birçok vatandaş için ev sahibi olmak hala erişilmesi zor bir hedef olarak kalmaya devam ediyor.
Uzmanlar, konut piyasasındaki bu dengesizliğin giderilmesi için daha kapsamlı ekonomik politikaların uygulanması gerektiğini belirtiyor.
Konut kredisi faiz oranlarındaki indirimler, konut piyasasında bir hareketlilik yaratma potansiyeline sahip olsa da, konut fiyatlarındaki yüksek seviyeler ve ödeme koşulları, birçok vatandaş için ev sahibi olmayı hala zorlaştırıyor.
Ziraat Bankası’nın faiz indirimleri gibi adımlar olumlu bir gelişme olarak değerlendirilebilir, ancak konut erişilebilirliği konusunda daha geniş kapsamlı çözümler gerekliliği ortada.