Bırakında Gazeteciliği Gazeteciler Yapsın!

Abone Ol

Yazdığım bir haberden dolayı gelen eleştiriler üzerine, mesleki etik değerlerimi ve sorumluluklarımı yeniden gözden geçirme ihtiyacı hissettim. Bu süreçte, IFJ (Uluslararası Gazeteciler Federasyonu) tarafından hazırlanan "Gazeteciler için Küresel Etik Şartı’na tekrar baktım. Ve gördüm ki, bu şartlar altında daha fazla yazmaya devam etmem gerekiyor. İşte bu nedenle, bu satırları tekrar kaleme aldım.

Seversin, sevmezsin ama gazetecilik, toplumu aydınlatma ve bilgilendirme görevini üstlenen bir meslektir. Bu mesleği icra ederken, karşılaştığımız eleştiriler ve zorluklar bizi daha da güçlendirir. Gazetecilik mesleğinin temel taşları olan doğruluk, tarafsızlık, bağımsızlık, insan haklarına saygı, gizliliğe saygı ve sorumluluk, mesleki sorumluluk ve şiddet ile nefret söylemine karşı duruş gibi ilkeler, biz gazetecilere sadece yol gösterir.

Gazeteci yaşadığı coğrafyayı aydınlatmakla görevlidir. Muhalif olmak zorundadır. Sahibinin sesi olan gazeteci zaten uluslararası anlamda da gazeteci olarak kabul edilmez. (Bakmayın Türkiye’deki yandaş kalemlere) Kaldı ki meslektaşım olmasından onur duyduğum Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere (Minber isimli bir gazete de yine “Minber” takma adı ile yazılar yazmıştır.1918) birçok onurlu ismin açtığı yoldan gitmekte ayrıca benim açımdan bir şereftir.

Eleştiriler, gazetecilik mesleğinin doğasında var. Ancak bu eleştiriler, bizleri mesleğimizden alıkoymaz. Aksine, etik değerlere daha sıkı bağlanmamızı ve mesleğimizi daha dikkatli ve sorumlu bir şekilde icra etmemizi sağlar. "Herkes kendi işini yapsın, gazeteciliği de bırakın gazeteciler yapsın" sözü, bu anlamda oldukça önemli. Gazetecilik, sadece bilgi aktarmak değil, aynı zamanda topluma yön veren bir güçtür. Detayları görür, tarafları dinler.

Bu nedenle, her birimiz kendi alanımızda en iyisini yapmalıyız. Gazeteciler olarak bizim görevimiz, toplumu doğru ve tarafsız bir şekilde bilgilendirmek, kamu yararını gözetmek ve etik değerlere sıkı sıkıya bağlı kalmaktır. İşte bu bilinçle, gazetecilik yapmaya devam etmek, hem mesleğimize hem de topluma olan sorumluluğumuzun bir gereğidir.

Gazetecilik yaparken, her zaman eleştiriye açık olmak ve eleştirilerden ders çıkarmak da bizim için önemlidir. Eleştiriler, bize bir ayna tutar ve eksiklerimizi görmemizi sağlar. Ancak, eleştirilerin yapıcı olması ve mesleki etik kurallar çerçevesinde kalması gerekmektedir. Gazetecilikte, en önemli unsur, halkın doğru bilgiye ulaşmasını sağlamaktır. Bu bilinci koruyup etik değerlere bağlı kalarak mesleğimizi icra etmek, hem bireysel hem de toplumsal bir sorumluluktur. Gazeteciyi hizaya çekme tavassutları ise benim açımdan âcizane bir çırpınıştır. Tekrar etmek gerekirse “Herkes işini yapsın”

Sonuç olarak, gazetecilik mesleği zorluklarla dolu bir yolculuktur. Bu yolculukta karşılaştığımız engeller ve eleştiriler, bizi daha iyi bir gazeteci yapar. Önemli olan, bu zorlukların üstesinden gelirken mesleğin temel ilkelerine sadık kalmak ve topluma karşı olan sorumluluğumuzu unutmamaktır.

Gazetecilik, toplumun gözü, kulağı ve sesi olma görevini üstlenen onurlu bir meslektir ve bu görevi layıkıyla yerine getirmek, her bir gazetecinin en büyük amacı olmalıdır. Gazeteciliği, gazetecilere bırakalım. Bizler, toplumu doğru ve tarafsız bir şekilde bilgilendirmeye, meslek etiğimize sıkı sıkıya bağlı kalarak devam edeceğiz. Bu da böyle biline.

Saygılarımla

Mustafa Düzenli

Türkiye Gazeteciler Sendikası Üyesi